24 Temmuz 2010 Cumartesi

Beyaz yalan

'Olmadı' dedim 'Yapamadım'..
Bir ton söyleyeceğim 'sorun sende değil,bende' yalanlarına inat sustum.
Sadece olmadı.

Arayış içinde olan birinin nefes almak için durduğu
ama boğulduğu yerdin.
'Nasıl olur?' dedin.
Sadece olmadı.

dml.

21 Temmuz 2010 Çarşamba

adı yok.

fonda iç acıtan bir müzik,
hiç bir derdin olmasa bile
-ki vardır mutlaka birşeyler-
hüzüne iter seni,
ucu bucağı olmayan bir hale gelir bu,
ta ki uyuyana,
seni uyutana kadar

rüyan olabilecek kadar kusursuz şeyler hayal edersin,
ya da sana öyle gözükür.
...

ve bazı hayallerin gerçek olur
sonuç olarak hiç de kusursuz değildir sandığımız gibi.
çünkü gerçektir,mutlaka acıtan bir yanı vardır,
ya da yetersiz kalan bir yanı.

bu yüzden bazı hayaller hayalliklerini bilmeli
ve asla ulaşılamayacak kadar gerçek dışı olmalı.
böyle çok daha güzel.

gncyzc

25 Haziran 2010 Cuma

sanrı

Aşk sevginin harmanlanmış halidir.Kimseye bir anda aşık olamazsın.İlk duyduğun sevgidir..Sevginden dolayı yaptığın her fedakarlık,her vazgeçiş seni adım adım getirir koyar aşkın eşiğine..O eşikten içeri girdiğinde artık ne gören gözün ne duyan kulağın vardır..Elin ondan başka kime dokunursa yakar canını,canlar yakarsın..İçinde yanan ateşi kimse bilmezki söndürsün ondan başka..Tek acı çekenin sen olduğunu düşünürsün bencilce,onca insanlık nasibini almamış gibi..Doğrudur aşk bencilleştirir..Benim olsun dersin,o iyeliği tutkalla yapıştırmak istersin,bir ödlek gibi korkarsın seni bırakıp gitmesinden..
Bir hödüğü yontar,bir cengaveri ağlatabilir..Evet şekilden şekile sokar aşk..Küçüklüğünden beri kaçtığın,yakalanmaktan korktuğun bir anı olup dizilir boğazına,yutkunup acısını çekmeye razı olsanda yutkunamazsın,küçüklüğün olup kalır adem elmanda..
Rezilde eder vezirde derler ya,hiçbir aşığın vezir olduğu görülmemiştir.Evet yalancıdır da  aşk,ve karşındakine gerek kalmadan sen kandırırsın kendini..En fahişeyi safa,en safı fahişeye çevirebilir aşk.
Bir devir kapatıp bir devir bile açtırabilir,Fatih'in İstanbul'a duyduğu da aşk değilmiydi?
Yeri gelir gözün kırpmadan can bile alırsın..Azrail'in ALLAH'a duyduğu aşk değilmi?
Aşağılanmak,istenmemek,nefret edilmek bile ağrına gitmez insanın,sevdiğine birşeyler verebilmek için o yolda harap olmak nedir ki?
Şemsin Mevlanaya duyduğu da aşk değilmiydi?
                                           ...


dml

19 Haziran 2010 Cumartesi

03:03

küçükken çitleyip,
özenle dizlerimde biriktirdiğim
çekirdekler gibisin..
kıyamıyorum sana.

(:

16 Haziran 2010 Çarşamba

noksan

boş bir et parçasıyla yüzleşmekteyim.
o bana bakıyorda dik dik,
benim gözlerim ayakuçlarımı kemiriyor
yüzsüzlükten.

10 Haziran 2010 Perşembe

01:01

önce bir kakül gibi önüme düşüyordu
acılarım,
sonra göğsüme sığmıyordu
ve iliklenmiyordu iki yakam birbirine..

yanında olduğum insanları,
daha bir yalnız kılıyordum benliğimle
biliyorum..

karamsarsın diyorlardı.
gülüyordum dişlerimi göstermeden,
göstermekten korktuğum tek şeymiş gibi
saklıyordum onlarıda.

ve her gülümsediğimde,
gözlerim ayaklarıma takılıyordu..

31 Mayıs 2010 Pazartesi

tercih meselesi

gelmeye de bilirdin,
gelmeyi de bilirdin.

ilkini seçtin.

gncyzc